Avukat Stajyerleri Türkiye Kurgusal Duruşma Yarışması Finali Başladı

24.09.2016

TBB Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen ve 50 Baronun katılımıyla gerçekleştirilen Avukat Stajyerleri Türkiye Kurgusal Duruşma Yarışması’nın finalleri Ankara’da başladı.

Yedi coğrafi bölgede eş zamanlı olarak gerçekleştirilen bölge elemelerinde birinciliği alan takımların yarıştığı ve iki gün sürecek olan final programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından TBB Başkan Yardımcısı ve Eğitim Merkezi Başkanı Av. Berra Besler’in yaptığı konuşmayla açıldı.

Kura çekiminin ardından;

  • Marmara Bölgesi Birincisi İSTANBUL Barosu’na kayıtlı,
  • Ege Bölgesi Birincisi MUĞLA Barosu’na kayıtlı,
  • Akdeniz Bölgesi Birincisi ANTALYA Barosu’na kayıtlı,
  • İç Anadolu Bölgesi Birincisi KIRŞEHİR Barosu’na kayıtlı,
  • Karadeniz Bölgesi Birincisi GİRESUN Barosu’na kayıtlı,
  • Doğu Anadolu Bölgesi Birincisi KARS Barosu’na kayıtlı,
  • Güneydoğu Anadolu Bölgesi Birincisi BATMAN Barosu’na kayıtlı

Avukat stajyerlerinden oluşan takımlar, aynı “olay metni” üzerinden yaptıkları iddia ve savunmalarla, yargıç masasına oturan Prof. Dr. Feridun YENİSEY (Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi), Prof. Dr. Muharrem ÖZEN (Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı), Dr. İhsan BAŞTÜRK (Yargıtay 19. Ceza Dairesi Üyesi), Murat ÖKSÜZ (Yargıtay Cumhuriyet Savcısı),  Av. Alim MERT’ten (Sakarya Barosu) oluşan jüri üyelerinden en yüksek puanı alarak Türkiye derecesine girme mücadelesine başladı.

Fotoğraflar için tıklayınız

“OLAĞANÜSTÜ BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ”

Programın açılışında avukat stajyerlerine, “mesleğimizin geleceği ve hukuk devletinin teminatı” sözleriyle seslenen TBB Başkan Yardımcısı ve Eğitim Merkezi Başkanı Av. Berra Besler’in konuşması şöyle:

Değerli meslektaşlarım,

Güzel ülkemize kasteden darbe girişiminin sarsıntısını henüz atlatamadığımız, her güne terör eylemleri ve şehit haberleriyle uyandığımız; hukuk devleti ilkelerinin yıprandığı, yargı bağımsızlığının tartışıldığı, hukuk güvenliğinin büyük ölçüde kaybolduğu olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. 

Devleti ele geçirmeye, insanlarımızı öldürmeye, Gazi Meclisimizi bombalamaya cüret eden bu hain kalkışmanın tüm sorumlularının ortaya çıkarılmaları ve bir daha hiçbir cemaatin, kişinin, grubun böyle bir çılgınlığı denemeyi aklına bile getiremeyeceği düzeni, hukuk içinde kalarak sağlamak zorundayız. Bunu yaparken, darbe girişiminin ardından on binlerce kişinin, haklarında yargı kararı olmadan “örgüt üyeliği”, “örgüte destek” gibi suçlamalarla işlerinden, mesleklerinden, gelirlerinden edilmesi, hukuki bir delile dayanmadan gerçekleştirilen gözaltı ve tutuklamalar ile birlikte ortaya çıkan mağduriyet iddialarını asla geçiştiremeyiz. Ülkeyi iç savaş ortamına sürüklemek isteyen karanlık güçlerin, yakın geçmişteki hukuk dışı uygulamalar ve yargılamaların yapıldığı kaotik ortamdan beslendikleri unutulmamalıdır. Toplumda bir karmaşa içerisinde masum insanların mağdur edildiği ya da suçluların gizlendiği algısının oluşmaması için yapmamız gereken sağlıklı bir hukuk düzenini işler kılmaktır. 

“Kurunun yanında yaş da yanar” önermesinin hukukta, hukuk devletinde yeri yoktur. Hukuk, kuruyla yaşı, suçluyla masumu ayırmak için vardır. Aksi halde ne insan haklarından ne de hukuk güvenliğinden söz edilebilir. Terör örgütleriyle mücadeleyi zayıflatacak bu uygulamaların ülkemizi karanlığa sürüklemek isteyen güçlere yarayacağı gibi toplumsal barışın sağlanmasının önünde de en büyük engeli oluşturacağı açıktır. Tek beklentimiz, “hukuk önünde eşitlik” ilkesine sıkı sıkıya bağlı kalınması, soruşturmaların özen ve ciddiyet içerisinde gerçekleştirilmesi; adil bir yargılama sonucunda gerçek suçluların her kim olurlarsa olsunlar ortaya çıkarılarak, hak ettikleri cezayı bulmalarıdır.

“TARİHİ BİR SORUMLULUKLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

Değerli meslektaşlarım;

Bu olağanüstü dönemden en az zararla çıkmak, ülkemizi hepimizin özlemi olan aydınlık bir geleceğe taşımak için hukukun üstünlüğü ilkesine her zamankinden fazla sahip çıkmak, tüm sorunlarımızı bu üstün değerlerin rehberliğinde çözmek zorundayız. 

Yargının kurucu unsurlarını temsil eden hukuk uygulayıcıları olarak, varlık nedenimiz olan Cumhuriyetimizin kazanımlarını yaşatmak ve onun niteliklerini, “demokratik, laik hukuk devletini” korumak ve güçlendirmek bakımından tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyayız.

Zira yargıçların, savcıların, avukatların uygulamaları; yargı bağımsızlığının ve yargıç tarafsızlığının sağlanmasında, hak arama özgürlüğünün kullanılmasında, savunmanın özgürce yapılmasında, adil yargılanma hakkının sağlanmasında hayati sonuçlar doğurmakta, hukuk devletini doğrudan etkilemektedir.

Hukuk uygulayıcılarının bu ağır sorumluluğu hakkıyla yerine getirebilmeleri; güçlerini bilgi donanımından almalarına, kendilerini sürekli güncelleyen nitelikli hukukçu olmalarına bağlıdır.

Bu nedenle yargı görevi yapan ve yargının paydaşı olan yargıç, savcı ve avukatların; görev özellikleri dikkate alınarak, sav-savunma-karar bütünlüğü içinde, eşit muhataplar olarak birlikte güçlendirilmeleri bir zorunluluktur. 

Değerli meslektaşlarım,

Biliyoruz ki ihtilafların çözümü için tarihin ilk dönemlerinden beri mahkemeler kurulmuş ancak mahkemeleri gerçeğe ulaştıracak olan adil yargılanma ilkesinin hayata geçirilmesi savunmanın temsili ile mümkün olabilmiştir. Yine tarih boyunca savunmanın zayıflatıldığı, işkence ile ünlenen çağlar karanlığa gömülmüş, özgür ve bağımsız savunmanın güç kazanması ile insanlık onuruna, hak ve özgürlüklere dayalı demokrasiler güçlenmiştir.

Türkiye Barolar Birliği ve Barolar olarak, yargının kurucu unsuru olan özgür ve bağımsız savunmayı kısıtlamaya, onun temsilcisi avukatı dışlamaya, sindirmeye ve itibarsızlaştırmaya yönelik girişimlerin yanı sıra, bizleri ekonomik olarak da güçsüz kılmaya zemin hazırlayan zorluklarla mücadele içindeyiz.

Bu mücadeleyi bizden devralacak olan genç meslektaşlarımın, Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu tarafından 1971 yılında kabul edilen Meslek Kuralları’nı içselleştirmiş olduklarından kuşku duymuyorum. Altını çizerek söylemek isterim ki: Bizler ne kadar meslek kurallarına uygun davranmakla yükümlüysek, hükümetler de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1990 yılında kabul edilen Havana Kuralları’nın 16 ve 22. Maddeleri arasında yer verildiği üzere, avukatların mesleklerini belli güvenceler altında, hiçbir baskı, engelleme ve müdahaleyle karşılaşmadan icra etmelerini sağlamakla yükümlüdür. Bunu da her fırsatta ilgililerine hatırlatmak görevimizdir.

“MESLEKTAŞLARIMIZ ÜSTLENDİKLERİ DAVALARLA ÖZDEŞLEŞTİRİLEMEZ”

Avukatların mesleki faaliyetlerinden dolayı baskıya, soruşturmaya, ceza davalarına muhatap olmaları kabul edilemez. Herkesin savunma hakkı olduğu unutulmamalıdır. Meslektaşlarımızın, üstlendikleri davalarla özdeşleştirilmeleri, baskıya maruz kalmaları, suçlanmaları, gözaltına alınmaları hak arama özgürlüğüne ve adil yargılanma hakkına en büyük zararı vereceği gibi işkence ve kötü muamele iddialarına da zemin hazırlayacaktır. Öte yandan mesleki faaliyetler dışındaki eylemlerinden dolayı suçlanan avukatlar varsa bunlar hakkındaki iddiaların da hukuki delilleriyle birlikte bir an önce ortaya konması gerekir.

Değerli meslektaşlarım,

Ne yazık ki ülkemizde daha ilk ve ortaöğretimde yetersiz eğitim verilmekte, öte yandan hukuk fakültelerinin sayıları artarken, eğitim kaliteleri düşmektedir.

Hukuk fakültelerinde eğitim kalitesinin yükseltilmesi için fakülte yöneticileriyle ortak çözümler arayan, avukatlık stajına kabul ve mesleğe kabul aşamalarında, hakim ve savcı adaylarına uygulanan yeterlilik sınavının getirilmesi için var gücüyle çalışan Türkiye Barolar Birliği olarak, meslek içi eğitimlerimizin yanı sıra avukat stajyerlerimizin eğitimine de büyük önem veriyoruz. Çünkü iyi ve nitelikli bir staj eğitimini, avukatlık mesleğinin kalitesinin yükseltilmesinde öncelikli adımlardan biri olarak görüyoruz.

TÜRKİYE GENELİNDE EĞİTİM AĞI OLUŞTURDUK

Avukatlık Kanunu’nun Türkiye Barolar Birliği’ne yüklemiş olduğu “avukatlık mesleğini geliştirmek” görevini yerine getirmede en önemli unsurun eğitim olduğunun bilincindeyiz.

Faaliyetlerini Meslek İçi Eğitim ve Staj Eğitimi olmak üzere iki ana koldan yürüten TBB Eğitim Merkezi olarak, Türkiye genelinde oluşturduğumuz eğitim ağı sonucunda:

  • 685 meslek içi eğitim semineri ile Türkiye genelindeki barolarımıza kayıtlı 72.682 meslektaşımıza, barolarına gitmek suretiyle eğitim hizmeti sunduk.
  • 2015 Eylül ayında uygulamaya koyduğumuz “Özel Eğitim Programı” ile ülkemizin çeşitli barolarından 4.892 meslektaşımıza eğitim verdik.
  • Staj Eğitimi Çalışmaları kapsamında 40 ayrı staj eğitim programı düzenledik ve farklı barolardan 2.346 avukat stajyerimize staj eğitimi verdik.

Bugüne kadar yaptığımız çalışmalar neticesinde; eğitim hizmeti sunduğumuz avukat ve avukat stajyeri sayısının 79.920’ye ulaştığını söylemekten mutluluk duyuyorum. Bize çalışmalarımızda sonuna kadar her türlü desteği veren başta Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ve Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarım olmak üzere; Eğitim Merkezimizin Yürütme Kurulu ve Danışma Kurulu üyelerine, çalışmalarımıza hiçbir karşılık beklemeden katkı sunan ve Türkiye Barolar Birliği eğitim seferberliğini gerçekleştiren eğitmenlerimize, TBB çalışanlarına ve bu eğitimlere katılan meslektaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. 

Değerli meslektaşlarım,

Staj eğitiminde çok önemli bir yeri olan "Kurgusal Duruşma Yarışması", yargının kurucu unsuru olan savunmanın temsilcisi avukatı, diğer kurucu unsurlar karar ve sav temsilcileri olan hakim ve savcı ile birlikte, hukuka ve etik kurallara uygun olarak gerçekleştirecekleri yargılama faaliyetine ve duruşmaya hazırlamayı amaçlayan çok önemli bir çalışmadır.

Türkiye Barolar Birliği olarak Yargı Reformunun kapsamını oluşturan raporlarda hukuk eğitiminde uygulanması öngörülen ancak fakültelerde yeteri kadar yer verilmediğini tespit ettiğimiz “kurgusal duruşma yarışması”nın Türkiye genelinde uygulanmasına 2014 yılında başladık. Sevinç ve gururla söylemek isterim ki üçüncüsünü bu yıl gerçekleştirdiğimiz ve gelenekselleşme yolunda olan bu faaliyetimiz, hukuk fakültelerine de örnek olmaktadır. Sizlere bu yıl da dahil olmak üzere şimdiye kadar ceza hukuku alanında yaptığımız yarışmayı, görev süremizi tamamlamadan, yani önümüzdeki yıl, zamanımızın elverdiği nispette özel hukuk alanında yapmayı planladığımızı da ifade etmek isterim. 

“SİZLER ÜLKEMİZİN VE MESLEĞİMİZİN AYDINLIK GELECEĞİSİNİZ”

Değerli meslektaşlarım,

Birazdan 2016 yılı “Avukat Stajyerleri Türkiye Kurgusal Duruşma Yarışması”nın finali başlayacak. Mayıs ayında yapılan elemelerde bölge birinciliğini almaya hak kazanan; hepimizin umudu, enerji ve gurur kaynağı olan stajyerlerimiz, yapacakları iddia ve savunmalar ile bizlere bir eğitim şenliği yaşatacaklar. Bölge elemelerine katılan ancak finale kalamayan tüm stajyerlerimizi de ayırmadan tüm genç meslektaşlarımızı verdikleri emek, gösterdikleri medeni cesaret, bilgi ve donanımlarını güçlendirme kararlılığı ve sahip oldukları nitelikli hukukçu olma bilinci nedeniyle içtenlikle kutluyorum. Sizler ülkemizin ve mesleğimizin aydınlık geleceğisiniz. Mesleğimize iyi ki geldiniz, hoş geldiniz!

Altını çizerek ve peşinen söylemek isterim ki heyecanı bol, rekabeti iddialı bu yarışmanın kaybedeni olmayacaktır. Bu çalışma, yarışmaya katılan stajyerlerimize mesleki dayanışmanın, ekip halinde birlikte çalışarak başarma duygusunun en güzel örneklerinden birini yaşatacak, onlara hayatları boyunca unutamayacakları bir deneyim kazandıracaktır.

Ama tek kazanan genç meslektaşlarım olmayacaktır. Hepimiz bu tatlı heyecan ortamında birbirimizden bir şeyler öğreneceğiz. Bir yandan stajyerlerimizin yarışmada sergileyecekleri bilgilerinden, öte yandan jürimizi oluşturan çok değerli akademisyen, hakim, savcı, avukat meslektaşlarımızın engin birikim ve deneyimlerinden yararlanacağız. Ve elbette mesleğimizle ve meslektaşlarımızla birlikte sergilemiş olduğumuz bu dayanışmanın heyecanını yaşayacak, gurur duyacak, umut tazeleyeceğiz.

Değerli jüri üyelerine, bu yarışmaya destek veren Baro Başkan ve yönetimlerine, stajdan sorumlu meslektaşlarıma; bu yarışmanın sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini sağlayan başta TBB müdürlerinden Sayın Necati Kaya’ya, TBB Eğitim Merkezi Görevlileri Sayın Müge Uslu’ya, Sayın Elif Ayvaz’a, değerli editörümüz Sayın Nesrin Turhan’a ve samimiyetle ifade edeyim ki bu çalışmaların olmazsa olmazı olarak yıllardır bizlere emeğini ve bilgisini cömertçe sunan ve her zaman yanımızda olan İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi Sorumlusu ve TBB Eğitim Merkezi Danışmanı Sayın Nevzat Aydın’a emekleri için teşekkür ediyor, yarışacak tüm arkadaşlarıma başarı ve şans diliyorum.

Sözlerime son verirken, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin aydınlattığı, aklın, bilimin ve hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir Türkiye’de hep birlikte sağlık, mutluluk ve barış içinde yaşamak umudu ve kararlılığıyla hepinizi saygıyla selamlıyorum.