İSTİNAF SEMİNERİNE YOĞUN İLGİ

13.06.2016

Fotoğraflar için tıklayınız

TBB Eğitim Merkezi Meslek İçi Eğitim Çalışmaları kapsamında, Bilecik Barosu’nun ev sahipliğinde düzenlenen “HMK Uygulamaları - İstinaf”, “CMK Uygulamaları - İstinaf” konularını ele alan seminer, 11 Haziran 2016 Cumartesi günü, TBB Başkan Yardımcısı ve Eğitim Merkezi Başkanı Av. Berra Besler’in katılımıyla gerçekleştirildi.

Bilecik Barosu Başkanı Av. Halime Aynur ve Yönetim Kurulu üyelerinin ev sahipliği yaptığı seminere meslektaşlarımız yoğun ilgi gösterdi.

Eğitmenler Prof. Dr. Çetin Arslan, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Murat Öksüz, Av. Recep Adıgüzel ve Av. Tamer Şahin tarafından verilen seminer TBB Eğitim Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Av. Tamer Şahin’in sorumluluğunda gerçekleştirildi.

Seminerin açış konuşmasını yapan TBB Başkan Yardımcısı ve Eğitim Merkezi Başkanı Av. Berra Besler şunları söyledi:  

Değerli meslektaşlarım,

Ne yazık ki haftayı yine şehirlerimizde patlayan bombalar nedeniyle ölen ve yaralanan insanlarımızın acılarıyla geçirdik. Hayatını kaybeden sivil – polis tüm yurttaşlarımıza rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.

Ülke olarak;

  • Her güne şehit haberleriyle uyandığımız;
  • Bir yanda terör, öte yanda kadınlara şiddet ve çocuklara tecavüz olaylarıyla sarsıldığımız;
  • İnsan hakları, yargı bağımsızlığı, basın ve ifade özgürlüğü, kadın erkek eşitliği gibi çağdaş değerlerden hızla uzaklaştığımız,

Olumsuz bir dönemden geçiyoruz.

Hepimizin yaşamını derinden etkileyen sıkıntıların temelinde, hukukun üstünlüğü ilkesine ve demokrasinin güvencesi olan laik hukuk devletine yönelik girişim ve eylemler olduğunu söylemek isterim.

Biliyoruz ki adalete olan güvenin sarsıldığı toplumlarda demokrasi zarar görür; adil yargılanma hakkı, savunma özgürlüğü kullanılamaz. Yargı bağımsızlığı ve yargıç tarafsızlığı sağlanamaz. 

Bu nedenle Cumhuriyet tarihi boyunca yüzde 70’lerde olan yargıya güvenin yüzde 30’lara düşmesi hepimizin, üzerinde uzun uzun düşünmesi gereken çok ciddi bir uyarıdır.

Değerli meslektaşlarım,

Bildiğiniz gibi hükümetin gündeminde, bugünkü eğitimimizin konusu, bir kanun yolu olan “istinaf”ı yakından ilgilendiren bir yasal düzenlemenin bulunduğu anlaşılmaktadır.

Medyaya yansıyan haber ve demeçlerden anladığımız kadarıyla; 20 Temmuz’da faaliyete geçecek “İstinaf mahkemelerinin Yargıtay ve Danıştay’ın iş yükünü azaltacağı” gerekçesiyle, yüksek yargı kurumlarına yönelik yasa değişikliği hazırlıkları yapılmaktadır.

Bu değişikliklere göre;  Yargıtay ve Danıştay’daki daire ve üye sayıları düşürülecek, üyelik süreleri sınırlandırılacak ve kanuna eklenecek bir geçici madde ile her iki kurumdaki üyelerin tamamının üyelikleri sona erecektir.

Endişemiz, Anayasaya, hukuk devletine, kuvvetler ayrılığı ilkesine tamamen aykırı bu girişimin, yargıda kaosa yol açması; yargı bağımsızlığına, yargıç tarafsızlığına ve teminatına darbe indirmesidir. Çünkü yapılmak istenen değişiklik pek çok soruyu da beraberinde getirmektedir.

  • Yargıtay ve Danıştay üyelerinin tamamının üyeliği düşecekse, Danıştay ve Yargıtay üyeleri arasından seçilen HSYK üyelerinin de üyeliği düşmeyecek midir? Öyleyse yeni üyeler HSYK tarafından nasıl atanacaktır?
  • Keza Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Seçim Kurulu’na Yargıtay ve Danıştay’dan seçilen üyelerin durumu ne olacaktır?
  • Anayasa’nın 154 ve 155. madde hükümleri çerçevesinde “dört yıl” için göreve seçilen üyelerin Anayasal hakları bir kanun değişikliğiyle nasıl ellerinden alınacaktır?
  • Böyle bir düzenleme Anayasa’nın 139. maddesinde tarif olunan hakimlik ve savcılık teminatına aykırı değil midir?
  • Üyeliği düşürülecek ve yeniden atanma beklentisine girecek olan hakim ve savcılar hangi güvenceyle bağımsız ve tarafsız davranacaktır?
  • Yargıçların ve savcıların hukuk güvenliğinden yoksun olduğu bir sistemde, vatandaşın hukuk güvenliği nasıl sağlanacaktır?

İlk anda aklımıza gelen bu soruların cevabını katılımcı demokrasi anlayışı içerisinde hep birlikte bulmak ülkemiz için en iyisi olacaktır.

Değerli meslektaşlarım;

Bildiğiniz gibi bugün, 2004 yılında çıkarılan kanunla kurulan ve 20 Temmuz 2016 tarihinden itibaren çalışmaya başlayacak Bölge Adliye Mahkemelerinin işleyişini HMK ve CMK uygulamaları açısından ele alacağız.

İlk derece mahkemesi ile temyiz mahkemesi arasında ikinci bir denetim yolu getiren istinaf sistemi, yararları ve zararları bakımından yıllardır tartışılıyor. Hukuki ve siyasi olarak getirilen olumlu ve olumsuz eleştiriler bir yana, yargılama sürecinde çok önemli yenilikler getiren ve temyiz sistemimizi de değiştirecek olan istinafın öncelikle iyi bilinmesi, iyi öğrenilmesi gerekiyor.

Bir yargılama makamının verdiği kararın, başka bir yargılama makamı tarafından denetlenmesi olarak tarif edebileceğimiz “kanun yolu” olarak sistemimize girecek olan istinaf mahkemeleri ilk derece mahkemelerinin kararlarını hem olay yönünden hem de hukuki yönden denetleyecektir.

Sistemin başarısı;  yeni deliller toplama, yeni tanıklar dinleme, yeniden keşif yapma gibi yetkilerle donatılmış bulunan istinaf mahkemelerinin gerçeğe ulaşmadaki başarısıyla orantılı olacaktır ve bunu sağlayacak olan da hukuk uygulayıcılarıdır.

Biz avukatların da bu konuda hızla bilgilendirilmeye ihtiyacımız var. Türkiye Barolar Birliği Eğitim Merkezi olarak barolarımızdan gelen talepler doğrultusunda Anadolu’nun dört bir yanında ve yine Ankara’da yaptığımız özel eğitim seminerlerinde meslektaşlarımıza bu konuda katkı sunmaya çalışıyoruz. Bizleri aydınlatan sayın eğitmenlerimize bir kez daha teşekkür ediyorum.

Değerli meslektaşlarım,

TBB Eğitim Merkezi olarak barolarımızla kurduğumuz eğitim ağı sonucunda bugüne kadar 681 meslek içi semineriyle 72 bini aşkın meslektaşımıza barolarında eğitim hizmeti sunduk.

Ankara’da gerçekleştirdiğimiz özel eğitim seminerleri ve staj eğitim programlarıyla birlikte bugüne kadar eğitim hizmeti sunduğumuz avukat ve avukat stajyeri sayısı yaklaşık olarak 79 bine ulaştı.

Eğitimlere gösterdikleri ilgi için tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. Bugünkü eğitimin de önemli yarar sağlayacağına duyduğun inançla, beni dinlediğiniz için teşekkür ediyor ve hepinizi saygıyla selamlıyorum.